Kartepe’de Kayak Kazası: İşletmeciye 2,5 Yıl Hapis
KOCAELİ’nin Kartepe ilçesindeki bir işletmede şambrelle kaydığı sırada yaklaşık 3 metre yüksekten düşen Tuğba Paloluoğlu’nun (50) ölümüne ilişkin davada tutuksuz yargılanan işletmeci İ.T. (39), indirim uygulanarak 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza da 45 bin 500 TL adli para cezasına çevrilerek, sanığın 24 ay taksitle ödemesine hükmedildi.
Tuğba Paloluoğlu, hafta sonu ailesi ile kayak yapmak için Kartepe’deki bir tesise gitti. Şambrelle kayan Tuğba Paloluoğlu, 14 Ocak’ta saat 17.30 sıralarında pistten çıkarak yaklaşık 3 metre yüksekten düştü. Ağır yaralanan Paloluoğlu, yakınları ve işletmeciler tarafından bulunduğu yerden çıkarıldı. İhbarla bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından ilçedeki özel bir hastaneye kaldırılan Paloluoğlu, kurtarılamadı. Tuğba Paloluoğlu cenazesi toprağa verilirken, oğulları Murathan Yaşık (26) ile Muhammed Yaşık (23) işletmedeki pistin yanındaki tel örgülerde açıklık olduğunu iddia ederek, şikayetçi oldu. Otopside, Paloluoğlu’nun ölümünün omurga kırıklıkları, çoklu kaburga kırıkları ve omurilik yaralanmasına bağlı gerçekleştiği belirtildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatılırken, gözaltına alınan işletmeci İ. T. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İŞLETMECİ ASLİ KUSURLU BULUNDU
Dosya kapsamında atanan bilirkişinin oluşturduğu raporda; olayın bir kaza olduğu, kayak pistini işletmenin pist içinde bazı basit nitelikli tedbirleri almasına rağmen kazaya mani olamadığı, işletmecinin 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmelik uygulamalarından genel olarak habersiz olduğu veya bunların gereklerini yerine getirmediği, bu nedenle restoran ve kayak pisti işletmesini yapan İ.T.’nin bu olayda asli kusurlu olduğu, kusur oranının ise taksiri savcılığın olmak kaydıyla teknik açıdan yüzde 70 olacağının öngörüldüğü ifadeleri yer aldı. Paloluoğlu’nun ölümüne ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda ise yön kontrolü, durma ve yavaşlama kontrolü olmayan şambrelle riski olarak kaymaya kendi iradesi ile onay verdiği, olası riski ve kazayı öngöremediği, bu sebeple tali kusurlu olduğu ve kusur oranının yüzde 30 olabileceğinin öngörüldüğü belirtildi.
6 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ
İddianamede İ.T. hakkında ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı ayrıca sanığın taksirli suçtan mahkumiyeti halinde 3 aydan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere mesleğin icrasının yasaklanmasını da talep etti.
Kocaeli 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, mahkeme kararını açıkladı. Tutuksuz sanık İ.T., ölen Tuğba Paloluoğlu’nun ailesi ile ailenin avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada sanık İ.T., “Olay günü maktul, aile ve akrabalarıyla iş yerine geldi. Ateş yapıp, piknik yapacaklarını aynı zamanda da kaymak istediklerini söyledi. Ben de bunun üzerine bu şahıslara kaymaları için işletmeye ait şambrel isimli simitleri verdim. Sonrasında da gittim. Bir süre sonra tesisteki tüm insanların kayak pistinden aşağıya koştuklarını gördüm. Ben de hemen buraya koştum. Koştuğumda Tuğba Hanım battaniye üstünde, oradaki kişiler tarafından yukarı taşınıyordu. Kafe bölümüne alıp ısıtmaya çalıştım. Akabinde ambulans geldi, hastaneye götürdük. Vefat ettiğini sonra öğrendim” dedi.
‘BU OLAYDA HİÇ KUSURUM YOK DİYEMEM’
Tel örgünün açık olup olmadığı ile ilgili de dinlenen sanık İ.T., “Bu işi 2006 yılından beri yapıyorum. İşletmemde kaygan zemin ve diğer uyarı levhaları mevcuttur. Bu olayda hiç kusurum yok diyemem, biraz kusurum var; ancak büyük kusur bende değildir. Zaten bu olay olduğu için çok üzüldüm; çok pişmanım. Keşke bu olay yaşanmasaydı. Üzerime atılı suçlamayı bu şekilde kabul ediyorum. Öncelikle beraatimi talep ederim” diye konuştu.
‘TEL ÖRGÜ OLMADIĞI İÇİN AŞAĞIYA DÜŞTÜ’
Tuğba Paloluoğlu’nun oğlu Muhammed Yaşık da şunları anlattı:
“Şambrelleri alıp, ilk defa kaydığımızda annemin üstünde bulunduğu şambrel tel örgülerden aşağıya uçtu. Hemen annemin yanına gittik. Annemin yanına gittiğimizde annemin eli ve yüzü kara saplanmış bir şekilde yüzüstü düşmüştü. Annemi kar içerisinden çıkararak, bağırarak yardım istedik. 5 dakikaya battaniyeyi getirdiler ve yaklaşık 10 kişi annemi battaniye üzerinde kafeteryaya götürdük. Annem ilk kaldırdığımızda yolda bize, ‘Ellerim, ayaklarım tutmuyor. Ellerim ve omuzlarım kırıldı, tutmuyor’ şeklinde söylemlerde bulundu. Hemen ambulansa haber verdik ve hastaneye götürdük. Hastanede annemin vefat ettiğini söylediler. Pistin en aşağısında tel örgüler vardı; ancak annemin kaydığı yerdeki tel örgüler açılmıştı. Annem de zaten burada tel örgü olmadığı için yaklaşık 2-3 metreden aşağıya düştü. Olay nedeniyle sanıktan şikayetçiyim.”
Paloluoğlu’nun diğer oğlu Murathan Yaşık da kardeşinin söylediklerini tekrar ettiğini ifade etti.
İNDİRİMLİ CEZA DA PARA CEZASINA ÇEVRİLDİ
Ailenin avukatı, bilirkişi raporundaki kusur oranlarını kabul etmediklerini belirtti. Sanık İ.T. de bilirkişi raporuna ilişkin, “Bu olayda bir kusurum vardır ancak yüzde 70 oranında kusurlu değilim. Eğer böyle bir kusurum olsaydı başka kişiler de yaralanabilirdi. Pişmanım, keşke böyle bir olay yaşanmasaydı” dedi.
Mahkeme, sanığın ‘Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçunu işlediğine kanaat getirerek 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri ve yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle indirim uygulayarak 2,5 yıl hapis cezasına, bunun da yine sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ile suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alarak cezanın 45 bin 500 TL adli para cezasına çevrilmesine, bunun da 24 ay taksitle ödenmesine hükmetti.
‘İNSAN HAYATI, BU KADAR UCUZ OLMAMALI’
Duruşma sonrası adliye önünde konuşan Tuğba Paloluoğlu’nun kayınbiraderi Sümmani Yaşık, karara itiraz edeceklerini söyledi. Yaşık, çok üzgün olduklarını belirterek, “İnsan hayatı, bu kadar ucuz, basit olmamalı. Bilirkişinin karşı tarafın suçlu olmasından dolayı verdiği yüzde 70 kusura rağmen 3 yıl ceza, önce indirim ardından da para cezasına dönüyor. Çok komik bir şekilde günlük 50 TL, ayda bin 500 TL ödemeyle 45 bin küsur lira para cezasına çevrildi. İnsan hayatı, bu kadar ucuz olmamalı, bu kadar basit olmamalı. Adalet, herkes için eşit olmalı. Gerçekten üzgünüz” dedi.
‘KARARA İTİRAZ EDECEĞİZ’
Tel örgünün yırtık olduğuna dair videoları savcılığa ve hakimliğe sunduklarını söyleyen Yaşık, “Bir insan bir insana yumruk atarken bile büyük para, hapis cezaları alınıyor. Bu karara itiraz edeceğiz. Adalet sarayları hukukun üstünlüğünü, insan değerlerinin üstünlüğünü, insan varlığının ne kadar değerli olduğunu göz önünde bulundurarak, insan canına kastedilen şeylerde cezaların caydırıcı olması lazım. Oradaki tel örgülerin yırtık olduğunu video kayıtlarıyla beraber savcılığa, hakimliğe sunmamıza rağmen hakimin böyle bir takdir kararı çıktı” diye konuştu.